GÖRÜCÜ USULÜ EVLİLİĞE DAİR
Evlilikte bir yöntemdir.
Kısaca açıklamak gerekirse bir erkeğin kendisinin, annesi veya bir yakınının gelin adayı kızı beğenmesi ile başlayan süreçten ibarettir.
Toplumumuz da son 15-20 yıl öncesine kadar yaygın bir şekilde uygulanan bu geleneğin olumlu olduğu kadar olumsuz yönleri de elbette vardır. Fakat bir bütün olarak değerlendirildiğinde olumlu yönlerinin daha ağır bastığı görülmektedir.
Özellikle TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) evlenme&boşanma istatistikleri incelendiğinde boşanmaların son yıllarda çok artmasında görücü usulü evlenme sayısının azalmasıyla da bir noktada bağlantılı olabilir.
Şu verilere bir bakalım:
TÜİK verilerine göre "kaba boşanma hızının 2017 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,57 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,51 ile
Antalya ve Muğla izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,2 ile Hakkari. Bu ili
binde 0,21 ile Bitlis, binde 0,22 ile Şırnak izliyor.
Boşanmanın farklı birçok sebebi olduğu kesin.
Biz, konumuzla alakalı bakacak olursak, evlilik konularında daha muhafazakar olan, görücü usulünün yaygın olduğu şehirlerde boşanma oranları daha düşük.
Tabi içinizde "oralarda baskı var", "istese de boşanamaz", "öldürülebilir" gibi düşünenler olabilir. Kısmen haklılık payınız olabilir. Fakat bunun kısıtlı vakalar olduğu kanaatindeyim.
Görücü usulü evliliğin sonucu, sürecin nasıl başladığı ve evliliğe kadar nasıl devam edeceği ile ilişkili olduğu kanaatindeyim.
Erkeğin-Kızın hiçbir söz hakkının olmaması, adayların istememeleri veya sadece birinin isteyip diğerinin istememesi, veyahut ailelerin adayların fikrini hiç hesaba katmadan verecekleri bir kararın neticesi olumsuz olabilmektedir.
Özetlemek gerekirse evlilik gibi insan ömründe yapılan en önemli işlemin en baştan sağlam temellere oturtulması gerekmektedir. Laçkalaşmamış ikili ilişkiler, verilen sağlıklı kararlar, karşılıklı anlayış ve hoşgörü, önemli konularda açık sözlülük mutlu bir evliliğin kapısını aralamaktadır.
Sevgi ve muhabbetle kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder